27 Eyl 2012

Tanrıça - Kitap Yorumu


Aimee Carter tarafından yazılan Tanrıça, ülkemizde Ephesus Yayınları imzası taşıyor. Kitabın adından da anlayacağımız gibi bir mitoloji kitabı. Ephesus orijinal kapağı kullanmış. Hem içerine uygun hem de kaliteli bir kapak ile kitap bizlere sunmuş. Kitaba başladığımda klasik bir kitap okuyacağımı sandım. Ama aksine oldukça iyi kurgulanmış bir kitap karşıma çıktı.

Kate, hasta annesinin isteği üzerine Eden adındaki yere taşınırlar. Annesinin hastalığı yüzünden gençliğini düzgün yaşayamamış olan Kate, burada olmaktan pek memnun değildir. Okuldaki birçok kişinin dikkatinin üzerine çeken Kate, bu durumdan dolayı başının yanacağını düşünüyordu.

Henry adındaki çocukla tanışır. Kendisinin Hades olduğunun söylüyordur. Kate, Henry’nin söylediğinin gerçek olduğuna inanmak istiyordu. Çünkü çok zor durumdaydı. Birini ölmesini istemiyordu, o kişi onu öldürmeye çalışmış olsa bile…

Kitabın paragraflar arasında konu bir anda değişiyor. Bu bir anlık duraklamanıza neden olabilir. Kitap oldukça akıcı, ancak heyecan sevenler için önerebileceğim bir kitap değil. Ben kitabın sonunu az çok tahmin ettim. Tahminim doğru çıktı ama beni şaşırtan olaylar, kafamdaki kurgunun tamamen  değişmesine neden oldu. Sonu sürpriz oldu.

Tanıdık bir yüzün kitabın kapağını süsleyen yorumu, kitabı okumamda etkili oldu:

‘’Yazarın Yunan mitlerine yenilikçi bakışı, bu romantik masala küçük pırıltılar katıyor’’ – Cassandra Claire

Çok genç bir yazardan gerçekten güzel bir kitap çıkmış. Umarım en yakın zamanda serinin diğer kitaplarını da raflarda görürüz…

Herkese İyi Okumalar…  

21 Eyl 2012

Yoklar'ı Okuyorum


Michael Grant tarafından yazılan kitap 6 kitaplık bir serinin ilk kitabı. Serinin ilk 4 kitabı da Türkiye'de yayınlandı. Goodreads üzerinden 33.387 kişi tarafından 5 üzerinden 3.94 ortalamaya sahip. Artemis Yayınları  kitabın orjinal kapağını kullanmış ve kaliteli bir kapak çıkarmış.

640 sayfalık kitabın şu an 26. sayfasındayım. Konu oldukça dikkat çekici ve kendine bağlayan dili ve akıcılığı var. Kalın bir kitap gibi durabilir ancak yazıları oldukça iri. Bu da kitabı rahat okuyabilme- yi sağlıyor.

Kitap 15 yaşından büyük insanların ortadan kaybolmasıyla başlıyor. Tabi geriye çocuk denilecek yaştaki insanlar kalıyor. Bizde onların maceralarını göreceğiz. Özgün bir konusu var.

Tabi kitabın fragmanı kitabı okumamda oldukça etkili oldu. Beni gerçekten heyecanlandırdı...

Siz neler aldınız? Neler okuyorsuz? 

Kitabın Fragmanı İçin Buraya Tıkla

9 Eyl 2012

1.Blog Tur:Ruhsuz(Jodi Meadows)|Ön Okuma


 Türkiye'de ilk defa 10 kitap blogger tarafından gerçekleştirilen bu turda, DEX'ten taze çıkan Ruhsuz kitabından alıntılar, kitap yorumları, ön okuması, yazarla röportaj, yazar tanıtımını ve daha yapılacak çekilişlerle bu harika kitaba sahip olma şansına da sahipsiniz.

 İşte benim hazırladığım, Ruhsuz kitabının ön okuması. Okurken bu güzel kitap hakkında kafanızda az çok bir düşünce ve umarım kitabı okuma isteği uyanır:


Tura Devam Etmek İçin;

Vampirellanın Güncesi:  Kitabı Okumak İçin 5 Neden & Yazar Tanıtımı
Sevgili Kitap: Alıntılar ve Kitap Yorumu
Zimlicious: Kitap Çekilişi ve Yazarla Röportaj
Kitab-ı Sevda: Kitap Yorumu ve Okuyucu Testi
Kitap Hayvanı'nın Günlüğü: Kitap Yorumu
Romancekolik: Kitap Yorumu
Lost in Books: Kitap Çekilişi
Kitap Esintisi: Kitap Yorumu
Kitap Maceraları: Kitap Yorumu

8 Eyl 2012

Okumayı Düşündüklerim #5

Bu okumayı düşündüklerim listemde sizlere Eylül 2012'de çıkan kitapları tanıtacağım. İkisi de gerçekten önemsediğim serilerin kitapları. Kitapların biri DEX'ten Yüz Bin Krallık, diğeri ise Artemis yayınlarından Meleklerin Kanı. İşte şimdi onları tanıyalım:



Arka Kapak

Ya iki ruhun olduğunu keşfetseydin?
Tanrılar ve faniler, güç ve aşk, ölüm ve intikam. 
O, hak ettiği mirası ve intikamını alabilecek mi?

Yeine, Kuzey Tepelerindeki vahşi Darr halkının reisi. Annesi hanedanın merkezi Gökşehire çağırıldıktan kısa süre sonra gizemli bir şekilde öldü. Yeinein matemi sürerken tüm evreni yöneten büyükbabası Kral Dekarta Yeinei varisi ilan etti. Ama Yüz Bin Krallıkın hükümdarı olabilmek hiç de kolay değil. Yeine kendini çok güçlü rakiplerle, Tanrılar ve yaratıklarla dolu zorlu bir mücadelenin içinde buldu.

Yeinein tek istediği annesini kimin öldürdüğünü bulmak ve intikamını almak. Bunun için de Göksel Üçlünün neden savaştığını çözmesi gerekiyor. Karanlık Tanrı Nahadoth, Aydınlık Tanrı Itempas ve Alacakaranlık Tanrısı Enefa ona bu mücadelede hem yardımcı hem de düşman olacak, Yeine Tanrılara bile güvenmemeyi öğrenecek. Aşk, Yeinei hiç beklemediği bir anda kıskıvrak yakalayacak ve kabullenmesi zor gerçeklerle yüz yüze getirecek.

Fantastik edebiyata yepyeni bir soluk getiren Yüz Bin Krallık; N.K. Jemisine, 2011 Locus ve 2010 Romantic Times ödüllerini; Hugo ve Nebula adaylıklarını kazandırmış şaşırtıcı bir ilk roman ve Miras Üçlemesinin ilk kitabı.

Eğer cinayet, ihanet ve sırlarla dolu, çözülmesi zor hikâyeleri seviyorsanız, bu romanı kaçırmayın. Brent Weeks, New York Times

Sizi hayrete düşürecek eğlenceli, ürkütücü, sürükleyici olaylar ve sürpriz sonlar... Publishers Weekly
Bazı kitaplar iyidir, bazıları muhteşem, çok küçük bir kısmıysa gerçekten önemlidir, Yüz Bin Krallık işte bu son gruba dahil.



Arka Kapak

New York Times çoksatarı yazar Nalini Singh, meleklerin vampirlere hükmettiği, kana susamış yaratıklarla dolu ama bir o kadar da baş döndürücü bir dünyanın kapılarını aralıyor Ölmeden önce göreceğiniz son şey, onun gözleri olacak...

Vampir avcısı Elena Deveraux, işinde en iyisi olduğunu biliyordu. Ancak yeni görevi için doğru kişi olup olmadığından emin değildi. Üstelik öldürücü bir güzelliğe sahip ve hiçbir ölümlünün kızdırmak istemeyeceği Başmelek Raphael tarafından görevlendirilmişti. Elenanın başarısızlık gibi bir seçeneği yoktu. Görevi imkansız olsa bile. Bu kez peşine düştüğü kişi, yoldan çıkmış bir vampir değil, yoldan çıkmış bir başmelekti. Elena, kendini daha önce benzeri görülmemiş bir cinayetler zincirinin tam ortasında bulacak ve tutkunun tehlikeli uçurumlarına doğru çekilecekti. Bu av onun sonunu getirmese bile, Raphaelin baştan çıkarıcı dokunuşlarına kendini teslim etmesi, Elenanın hayatının en büyük hatası olabilirdi. Çünkü başmelekler, ölümlü oyuncaklarıyla oynarken onları fark etmeden kırabilirdi.

3 Eyl 2012

Melez - Kitap Yorumu


Melez'in daha önce yorumunu yazmıştım. Ancak daha kapsamlı bir yorum yazmaya karar verdim. 



Melez Sözleşmeleri’nin ilk kitabı olan Melez, kapağı ile oldukça dikkat çekiyor. Ülkemizde DEX yayınları ile çıkan kitap Yunan Mitolojisine bambaşka bir bakış açısı getirmiş durumda.

İblis öldürebilir misiniz? Peki iki iblisi?

Alex, annesiyle beraber, eğitim aldığı Akit’ten 3 yıl önce sebebini bilmeden ayrılmıştır. Normal insanların arasında yaşayan bir Melez olan Alex, annesini kaybeder. Bunun acısı tazeyken birde iblislerle savaşmak zorunda kalan Alex, eğitimi yarım kalmış olmasına rağmen iki tanesini öldürür ancak iblisler iki tane ile bitmiyordur.

Onu bu zor durumdan kurtaran, bir Safkan olan Aiden, onu tekrar Akit’te, eskiden eğitim aldığı yere götürür.  Tabi bu Alex için zor bir durumdur. Çünkü Melezlerin iki seçeneği vardır; eğitimli birer avcı olup iblis avlayabilir ya da Safkanların evlerinde kölelik yapabilirler. Alex avcı olmak istiyor ancak eline geçen bu şansı zar zor elde etmişken bir de çarpıcı bir kehaneti öğreniyor…

Sevdiğini Öldürebilir misin?

Ana karakterimiz 17 yaşında ve deli dolu bir kız, özellikle arkadaşı Caleb ile olan dostluğunu çok sevdim. İçinde geçen özgün ve eğlendirici diyalogları söylemeden geçemeyeceğim. Zıt düştüğü biri olan Lea ile laf atışmalarını okurken gülmemek elde değildi.

Safkanlar kendilerini Melezlerden üstün tutmuş durumda ve bazı haksız durumlar söz konusu, karakterimiz Alex haksızlığa pek tahammülü yok. Bu da karakterimizin güzel yanlarından biri. Bazı yerlerde kendine çok güveniyor bu da itici yanı diye bilirim.

Safkanlardan biraz daha bahsedeyim. Safkanlar dört elementin birini kontrol edebilme yeteneğine sahip oluyorlar. Bir safkan olan Aiden ateş elementini kontrol edebiliyor ve oldukça ustalaşmış durumda. Alex’in annesi hava elementini kullanabiliyordu ancak sonra…

Birde Apollyon’umuz var. İki mi demeliyim?

Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir dili var. Buna güzel basım ve kaliteli bir kurgu eklenince bu kitap niye okunmasın ki? Ayrıca serinin 2. kitabı olan Safkan raflardaki yerini çoktan aldı.

Aklınızda bulunsun. Kitabı Vampir Akademisi’ne benzetiyorlar. Bunun hakkında bir şey söyleyemeyeceğim çünkü Vampir Akademisi’ni okumadım.

Herkese İyi Okumalar...

Bu yazım onokumalar.com' da da yayınlandı.